Ey Allahım! Ben kulunum! Erkek ve dişi kullarının oğluyum. Perçemim kudretindedir. Benim hakkımdaki hükmün geçerlidir. Benim hakkımdaki hükmün âdildir.
Zâtına isim olarak seçtiğin veya kitabında inzâl buyurduğun veya kullarından herhangi birisine öğrettiğin veya nezdindeki İlmi gaybda kendi zâtına tahsis ettiğin ismin hürmetine sığınarak, senden Kur`an`ı, kalbimin baharı, göğsümün nuru, üzüntümün cilâsı, hüznümün gidericisi ve kaygımın silicisi kılmanı senden isterim.
Hz. Peygamber (s.a) şöyle buyurmuştur:
Herhangi bir müslümana bir üzüntü isabet eder ve o da bu duayı okursa Allah Teâlâ muhakkak onun üzüntüsünü giderir ve o üzüntünün yerini ferahlık ve sevinçle doldurur.
Bunun üzerine Hz. Peygamber`e sorulur: `Ey Allah`ın Rasûlü! Bu duayı biz de öğrenmeyelim mi?` Resulûllah da şöyle der: `Evet, bu duayı herkes öğrenmelidir`.
Kendinde veya başkasının bedeninde herhangi bir acı olduğu zaman, Hz. Peygamber`in mübârek rukyesiyle rukye et. Çünkü Hz. Peygamber, çıbandan veya yaradan (ağrıdan) şikâyetçi olanın bedenine, önce şehadet parmağını koyar ve sonra şöyle derdi:
Allah`ın ismiyle şifâ isterim. Yeryüzünün toprağı hangimizin nefesiyle veya tükürüğü ile birleşirse rabbimizin izniyle hastamıza şifâ bahşedilir.